No image available
No image available
· 2025
Yapılan siyasi çağrılar sonrasında PKK’nın fesih kararını açıklaması, Türkiye’nin yıllardır sürdürdüğü terörle mücadelesinde önemli bir aşamayı daha geride bıraktığı anlamına geliyor. PKK terörünün bitirilmesi adına önemli bir tarihsel eşiğin geçildiği bu yolda, süreci sabote etmeye matuf provokasyonlara karşı terörle mücadelenin farklı formlarda ve dahi farklı terör gruplarına karşı son ana kadar yürütülmeye devam edeceği aşikar. Bu sayıda “Terörsüz Türkiye” hamlesini, dosya yazılarıyla oldukça geniş bir çerçevede ele aldık. En büyük amaçlarından biri terörü bitirmek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” projesine olan inancının ve kararlılığının serüvenini Hamit Emrah Beriş yazdı. Türkiye için büyük ur haline gelmiş terör sorununun çözümüne ne kadar çok yaklaşıldığını, eski süreçlerle kıyaslanamaz farklarının olduğunu Cengiz Alğan anlatırken; 15 yıl öncesini hatırlatan Murat Yılmaz “Terörsüz Türkiye” projesine giden sürecin dinamiklerini aktardı. Bu dikkat çekici süreç karşısında muhalefetin tepkisi de tartışmalara konu oldu. PKK’nın silah bırakma kararının ardından muhalefetin ve bilhassa Türk Solunun sürece yaklaşımını Hüseyin Arslan kaleme alırken, Zafer Meşe karar karşısında Avrupa’nın tepkilerini değerlendirerek, Türkiye-Avrupa ilişkilerinin geleceğini masaya yatırdı. Terörün ekonomik kayıplarını hatırlatan Yüksel Okşak, farklı kalemlerde geleceğin fırsatlarını detaylarıyla açıkladı. Dünya gündemi yine çok yoğun, hareketli ve hızlı. Uluslararası sistemdeki belirsizliklere karşı Türkiye’nin arabuluculuk hamleleri, dünyada konuşulan gündemler arasında. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın küresel barış için yürüttüğü lider diplomasisinin örneklerini Şuay Nilhan Açıkalın aktardı. Türk-Amerikan ilişkilerinin yeniden şekillenmesine değinen Hakan Çopur, yeni dönem kodlarının Erdoğan-Trump ilişkisinde saklı olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Sykes-Picot paradigmasını noktaladığını belirten Mehmet Ayfer Kancı, Ankara-Washington arasında ivme kazanan gelişmeleri anlattı. Yeni haritaların umutla çizileceğini söyleyen Kerem Alkin, yeni düzende Türkiyesiz barışın sağlanamayacağının altını çizerken Suriye’nin yeniden inşasındaki Türkiye rolünü analiz etti. Mert Hüseyin Akgün, yeniden yapılandırılan Suriye’de “Geçiş Dönemi Adaleti” için atılan ilk adımlar hakkında bilgi verdi, fırsat ve tehlikeleriyle sürecin nabzını, güncel gelişmeler ışığında tuttu. Trump, “Önce Amerika” sloganına uygun olarak ticaret ziyaretlerini sürdürüyor. Trump’ın Körfez ziyaretinin yerel, bölgesel ve küresel sonuçlarını Gökhan Ereli değerlendirirken, teknolojik dönüşüm ve savaşta, dijital diplomasi üzerinden Trump’ın Körfez ziyaretinin okumasını Gloria Shkurti Özdemir yaptı. Trump ve Netanyahu arasındaki gerginlik ayrışmalara neden olurken uzun vadede bunun ne anlama geldiğini Gökhan Çınkara yorumladı. Tuğçe Ersoy Ceylan, 7 Ekim sonrası değişen gerçeklik ve Batı Şeria’daki işgal ve yerleşim politikalarını inceledi. Bazı çevrelerce küçümsenen boykotun gücünü anlatan Zeynep Burcu Uğur, rakamlarla tepkilerin boyutlarına dair kapsamlı bir çerçeve sundu. ABD-İran nükleer müzakerelerinde net olarak görülen İsrail faktörünü İsmet Horasanlı detaylandırdı. Hindistan-Pakistan gerilimi ise iki farklı bakışla ele alındı: Duygu Çağla Bayram Hindistan’ın yaklaşımını, Hayati Ünlü ise Pakistan’ın perspektifini yansıttı. Kaan Devecioğlu, Cezayir-Fransa hattındaki çok katmanlı kriz dinamiklerini inceledi. Ahmet Alemdar ise Türkiye’nin yerli savunma sanayisindeki yükselişini ve HÜRJET’in İspanya üzerinden Avrupa semalarına hazırlık sürecini aktardı. Zakir Avşar, CHP’nin iktidara alternatif siyaset üretmek yerine “marjinal” ve “radikal” bir siyaset tarzını benimsediği tespiti üzerinden yazısını çerçevelendirdi. Yusuf Alpaydın, sosyal bilimler müfredatının “temsil krizi” ve reform zorunluluğunu dile getirdi. Nüfus ve aileye dair son gelişmeleri ele alan Cenk Beyaz, 2026-2035 arasının Aile ve Nüfus 10 Yılı ilan edilmesinin önemine değindi. Ürolog Prof. Dr. Zeki Bayraktar, cinsiyet değiştirme ameliyatları bağlamında yaşanan tıbbi ve etik sorunlara dikkat çekerek sürecin aslında bir “cinsiyet iptali” olduğunu savundu. Avrupa ülkelerinin büyük-küçük yaşadığı elektrik kesintilerinin dünyaya gönderdiği mesajı ele alan Sefa Şengül, enerji bağımlı dünyanın kırılganlıklarını vurguladı. İnsan zekasını aşması beklenen teknolojinin, insanlığın en büyük sorunu olabilme ihtimalini yazan Fatih Sinan Esen, süper yapay zekânın, insanın varoluş sınavı olduğunun altını çizdi. Şimdiden Kurban Bayramı’nızı tebrik eder, Temmuz-Ağustos ortak sayımızda buluşmak üzere iyi okumalar dileriz.
No image available
No image available
No image available
· 2024
"Die rhetorische Frage "Möchtest du behaupten, dass du als Erster weißt, was bis heute niemand gewusst hat?" ist typisch für die Diskussionen um ein koranbezogenes Verständnis des Islam. Dies verdeutlicht die Entfremdung unserer religiösen Bezüge vom Koran und weckt eine brennende Neugier. Obwohl diese Frage häufig auftritt, wurde sie bisher selten individuell untersucht. In diesem Buch widme ich mich dieser Thematik und biete umfassende Antworten an. Trotz seines bescheidenen Umfangs enthält das Buch aufgrund der authentischen Belege und Informationen tiefgehende Einblicke. Es beleuchtet wichtige Aspekte wie al-Hasan al-Basris Verständnis der Sunnah und sein Bewusstsein für die Unterschiede zwischen Prophet (nabiy) und Gesandtem (rasul). Durch die Analyse der relevanten historischen Periode wird das Buch sowohl zu einem wertvollen Archiv als auch zu einem nützlichen Werk für die Leser. Mein Ziel und Wunsch ist es, dass dieses Buch, das sich einem kritischen Thema widmet, von großem Nutzen sein wird." Zeki Bayraktar "Der Leser wird in dem vorliegenden Buch vieles finden, was ihm unbekannt sein dürfte, wenn nicht sogar tief schockieren wird. Bemerkenswert gelingt es dem Autor Zeki Bayraktar, die Geschichte und die weltanschauliche Auseinandersetzung in der Federführung von Hasan al-Basris Sendschreiben (Risāla) gegen die fatalistische Doktrin, imponierend nachzuzeichnen, dessen verheerende Nachwirkung zu sämtlichen Tragödien geführt hat". Ecevit Polat