My library button
  • Book cover of Kriter Dergisi Sayı: 97 / Ocak 2025 - Yeni Suriye'nin İnşası

    Senenin son ayında Suriye’deki iç savaşın ve BAAS zulmünün sona erişini müjdeli bir haber olarak aldık ve yeni yıla da tüm savaşların bitmesi umuduyla giriş yapıyoruz. Suriye adına yaşanan büyük zaferi, bu sayımızda geniş bir dosya ile ele alıyoruz. Yeni Ortadoğu jeopolitiğinde İran, Rusya ve İsrail için yeni Suriye’nin anlamını, fırsatlar ve krizler bağlamında Kemal İnat analiz etti. Suriye yeniden kurulurken en çok mülteciyi ağırlayan ülke olan Türkiye’nin geri dönüş politikalarının ne şekilde işlemesi gerektiğini anlatan Bekir Berat Özipek, ayrımcı ve ırkçı siyasete teslim olmamanın yolunu yazdı. Cengiz Alğan, son gelişmelere de değinerek CHP’nin Suriye’ye bakış açısı üzerinden yenilenmeyen sol muhalefetin karnesini değerlendirdi. Suriye’de devrime giden yolu ve yolun yeni sahiplerinin kılavuzluğuna dair okumaları Esma Saeb Afandi yaptı. Ömer Behram Özdemir, muhaliflerin 11 günlük hızlı operasyonunu sağlayan gelişim sürecine dikkat çekerken Kutluhan Görücü bölgede PKK/YPG’nin neden var olamayacağını anlattı. Emre Karaca, Rusya’nın Suriye’deki akıbetine dair öngörülerde bulunurken Haydar Oruç, Suriye’de eski hesapları silmeye çalışan İsrail’in planlarını masaya yatırdı. Turgay Şafak, Suriye’deki gelişmelere İran’ın bakışını medya haberleri üzerinden bizlere aktardı, Serhan Afacan da Suriye gelişmelerinin İran dış politikasına dair etkilerinin muhasebesini gerçekleştirdi. Esad’ın gidişi sonrası BAE ve Suudi Arabistan’ın politikalarının nasıl şekilleneceğini Hamdullah Baycar arka planıyla çözümlerken devrimin Lübnan’a yansımalarını Tuba Yıldız tüm başlıklarıyla ele aldı. Yeni Suriye’nin kuruluşundaki zorlukları Samir Seifan, ülkedeki büyük yıkıma dikkat çeken ve örnekleriyle kalkınmanın yolunu çizerek taraflara düşen görevleri Salih Kaya ele aldı. Diğer taraftan devam eden dış politika gündemine dair farklı başlıklı yazılarımız da bu ayki sayımızda. Türkiye’nin çözüm odaklı yaklaşımının devletlerarası ilişkileri düzeltmedeki rolüne dikkat çeken Tunç Demirtaş, olası yeni ara buluculuk mecralarını BAE-Sudan bağlamında inceledi. Ursula von der Leyen’in geçmiş ve gelecek incelemesini yapan Filiz Cicioğlu, bilhassa Trump’lı ABD karşısındaki AB’nin macerasına odaklandı. Yapay zekâ ile kızışan teknoloji yarışında ilgi, çip rekabetine yönelirken arka planda kalan Grafik İşlemci Birimlerinin kilit rolünü Gloria Shkurti Özdemir detaylandırdı. Teknokrat kardeşlerle kurulan Trump 2.0 döneminin yenilik ile demokrasi dengelemesine Alp Cenk Arslan parantez açtı. Duygu Çağla Bayram, Bangladeş ve Hindistan arasındaki gelişmelere iyimser yaklaşımın zorluğuna dikkat çekerken Almanya’daki erken seçim sürecinin gelişmelerini Erkut Ayvaz irdeledi. Topluma dair en mühim konuların başında gelen küresel iklim krizine dikkat çeken Elif Habip, Türkiye’de başlatılan Sıfır Atık Projesinin detaylarına ve Almanya örneğine yoğunlaştı. Zakir Avşar dezenformasyon kirliliğinin yıkıcı etkilerinin boyutlarına ve alınması gereken önlemlere dair bir çerçeve çizdi. Dijital propaganda aracı olarak kullanılan video oyunlarını ele alan Hamza Kızılkaya, Türkiye’de ve dünyada özellikle çocuk ve gençlerin nasıl bir tehlikeye sürüklendiğini verilerle ortaya koydu. En çok tartışılan konuların başında gelen eğitim meselesinde Yusuf Alpaydın eğitim sistemini ve öğretmenlere yüklenen beklentileri yazdı. Eğitim dünyasında da yerini alan yapay zekânın üniversiteler için fırsat mı tehdit mi oluşturacağına dair değerlendirmeyi İsmail Güleç yaparken, Fatih Sinan Esen yapay zekâ eğitiminin doğruları ve yanlışlarını ortaya koydu. Yeni yılın hayırlara vesile olmasını, başta Filistin’deki insanlık dramı olmak üzere tüm zulümlerin ve katliamların son bulmasını diliyoruz. Gelecek sayımızda görüşmek üzere…

  • Book cover of Kriter Dergisi Sayı:95 / Ekim 2024 - Soykırım Gölgesinde ABD Seçimleri

    Devam eden savaşlar, artan acılar ve çözüm bekleyen sorunlarla dolu yeni ayda, dünyanın her bir noktasındaki sorunlara değinmeye çalıştığımız bir sayı hazırladık. Çok başlıklı dış politika dosyasına Almanya ile başladık. AfD’nin Türkiye karşıtı politikalarını ele aldığı serinin ikinci yazısında Kemal İnat, AfD’nin bu kez de Erdoğan ve Türkiye dış politikası karşıtlığını analiz etti. Almanya’nın sanayi temelli ekonomik gücünü yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalma tehlikesine ise Zafer Meşe değindi. Dergimiz yayına çıktıktan sonra yapılacak olan ABD seçimlerinin muhtemel sonuçlarına ve etkilerine dair yazılar, bu sayımızda da yer alıyor. Kendi kaderinden daha fazlasını etkileme gücüne sahip ABD seçimlerinin tesir boyutlarını ve adayların durumlarını Hakan Çopur, iki ihtimalde de sonuçtan faydalanacağı görülen Netanyahu’nun kendine en çok yarayan senaryoyu çizme yolundaki hamlelerini Haydar Oruç kaleme aldı. Katliamlarına devam eden İsrail’in ülkelere sıçrayan suçlarını ve etkilerini ele aldığımız yazılarda, İsrail saldırılarından payını alan Lübnan’ı ele aldık. Emre Karaca, Lübnan’daki yeniden kaos döneminin iç yansımalarını, Mustafa Yetim Lübnan’daki Maruni aktörlerin son gelişmelerin akabinde yeniden politik dizaynlarını, Tuba Yıldız da Nasrallah sonrası Lübnan cephesindeki olasılıkları ve lider arayışında olan Hizbullah’ın akıbetini Sünni-Şii cepheler üzerinden değerlendirdi. Gökhan Ereli, Suudi Arabistan’ın muhtemel İsrail-İran çatışmasına yönelik politikalarını analiz ederken, İsrail sorununa çözümü, savaş ve diplomasi ikileminde arayan İran’ı, Serhan Afacan yazdı. Fatih Oğuz İpek ise Lübnan’a sıçrayan İsrail şiddetinin bir sonraki durağının Irak olma ihtimalini ele aldı. İsrail’in bir yıldan fazladır artırarak devam ettiği katliamlarda, yapay zekâ kullanımının etkilerini Erman Akıllı açıkladı. Salih Kaya, enerjiden lojistiğe geçiş yapmaya çalışan Ortadoğu jeopolitiğinin yeni dengelerine ışık tuttu. Samir Seifan, İsrail-Hizbullah çatışmasının Beşşar Esad üzerindeki olası etkilerini masaya yatırdı. Esma Saeb Afandi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “bir ikincisine izin vermeyeceğiz” dediği Sykes-Picot anlaşmasının bölgeye yüzyılda getirdiklerini ve götürdüklerini anlattı. Ebuzer Karaaslan ise İsrail’in saldırılarına tam destek veren ve bundan utanmayan Batı’nın bu tavrının arkasındaki fona, oryantalizme tüm yönleriyle projeksiyon tuttu. Çin ile rekabette yeni bir dönem başlatacağı düşünülen QUAD Liderler Zirvesini ve derinleşen mahiyetini Alp Cenk Arslan arka planıyla çözümledi. İsmail Numan Telci, siyasi krizlerin fazlalaştığı Afrika Boynuzu’nda Mısır özelinde bölgesel aktörlerin mücadelesini aktarırken, DEAŞ’ın Afrika’daki yayılımını, öngörü ve önerileriyle birlikte Kaan Devecioğlu ele aldı. Keşmir’i değerlendiren Duygu Çağla Bayram, 10 yıl aradan sonra yapılmak zorunda kalan seçimlerin değiştirdiği siyasi topoğrafyayı okuyucularına sundu. Güçlü devlet modeline dönüş yolunun değerlendirmesini yapan Kerem Alkin, küresel ekonomi politikteki kırılmaları anlatırken, bu çıkışın son varacağı yerin yeni bir dünya savaşı olup olamayacağını, Türkiye’nin hamlelerini de ele alarak tartıştı. Ve Türkiye siyaseti… Son günlerin en çok konuşulan gündemi, Devlet Bahçeli’nin çıkışı sonrasında kamuoyunda konuşulan “Yeni bir çözüm süreci mi?” tartışmalarında, kimlerin hangi hesapların peşinde olduğu sorularına Baki Laleoğlu cevap aradı. Şiddetin sebep olduğu olayların toplumdaki tahrip gücüne değinen Zakir Avşar, bu etkide, medyanın katkı payına baktı. Kamuoyunda cezasızlık algısını oluşturan sorunu ele alan Mert H. Akgün, sorunun infaz kanununda yapılacak değişiklerle nasıl çözüleceğine dair bilgi verdi. İsmail Güleç, taklit ve tağşiş gıdalar listesinin açıklanması sonrasında, sorunun çözümünde temel olan eğitimde ahilik geleneğini anlatarak günümüz sisteminin eksikliklerinden bahsetti. Sürdürülebilirlikte mavi büyümenin önemini vurgulayan Elif Habip, Mavi Vatan’ın sunabileceği katkılara dikkat çekerken, Ayşe Keşir, AK Parti’nin 23 yıldaki kadın kazanımlarına yoğunlaştı. Bu vesile ile TUSAŞ’a gerçekleştirilen hain terör saldırısını kınıyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Gelecek ay görüşmek üzere…

  • Book cover of Kriter Dergisi Sayı:96 / Aralık 2024 - Trump 2.0: Dünyayı Ne Bekliyor?

    Yılın son ayına, Suriye’nin kuzeybatısında sürpriz bir saldırı sonrası Suriyeli muhaliflerin eline geçen Halep’in düşüşüyle giriyoruz. Trump görevine başlamadan bölgede dengeler son kez yeniden şekilleniyor gibi. Trump demişken, dört yıl aradan sonra ikinci kez seçilen yeni ABD başkanının vizyonunu, muhtemel icraatlarını ve buna bağlı şekillenecek küresel senaryoları çok geniş bir dosyada ele aldık. 2024 ABD seçimlerini çift taraflı ele alan Tuncay Kardaş, Trump’ın zaferini ve Harris’in yenilgisini sebepleriyle ortaya koydu. Türkiye-ABD ilişkilerinin ikinci Trump dönemini, üç muhtemel senaryo üzerinden Vişne Korkmaz masaya yatırırken, Avrupa-Amerika ilişkilerinde yeni Trump döneminin dinamiklerinin ve bunun Türkiye-Avrupa ilişkilerine nasıl etki edebileceğinin analizini Mehmet Ayfer Kancı yaptı. Avrupa’nın üç önemli ülkesinde, Almanya, Fransa ve Polonya yönetimlerindeki Trump endişesini Kemal İnat bizlere açıkladı. Hüsna Taş Yetim, yeni dönemdeki olası ABD-Çin ilişkisine, Trump’ın ilk dönemiyle kıyaslayarak projeksiyon tuttu. Trump’ın ikinci döneminde ABD’nin İran ile ilişkilerinin geleceğine Oral Toğa, Trump’ın Filistin-İsrail hattındaki duruşuna M. Hüseyin Mercan, Suriye sahasındaki bakışına ise Samir Seifan yoğunlaştı. Trump kabinesine giren Elon Musk gibi teknolojik zenginlerin kodlarını Alp Cenk Arslan bize anlatırken, küresel ekonomi için Trump’ın yeni döneminin anlamını çok boyutlu bakış açısıyla Bilal Bağış gündeme getirdi. ABD’nin Ortadoğu siyasetindeki temel dinamiklerini Aylin Ünver Noi ele aldı. İşgal ve katliamlarına devam eden İsrail’in genişleyen tehlikesine dikkat çeken Haydar Oruç, İsrail’in Kürt kartını Türkiye üzerinden oynama ihtimaline ışık tutarken, Orkhan Valiyev, Türk Devletleri Teşkilatı’nın belirsizlik çağında küresel düzende üstlendiği role dair kapsamlı bir çerçeve sundu. Salih Kaya küreselleşme tabusunun nasıl parçalandığına ve bundan sonra nelerin olabileceğine G20 Rio Zirvesi’nin sonuç bildirgesi üzerinden cevap aradı. Soner Tauscher, Rusya-Ukrayna Savaşı ile İsrail saldırılarını ve bunlardaki kendi payını sansür kartıyla gizleyen Avrupa’nın değerler krizine ayna tuttu. Netanyahu ve Gallant’ın tutuklanma kararının önemini Yücel Acer ortaya koydu. İki yıllık gecikmenin ardından nihayet Ekim’de seçimlere giden Irak’ın kuzeyindeki yeni dönemi Mehmet Alaca ele alırken, Küresel Güney’in geleceğinde kıta Afrika’sının yerini, sorunlarını ve dinamiklerini Tunç Demirtaş yazdı. Bu sayımızda kapsamlı bir çevre dosyasıyla da karşınızdayız. Mehmet Yüce, Türkiye’nin çevre politikaları açısından Azerbaycan’da düzenlenen COP29’u, Elif Habip ise COP31 yolunda Türkiye’nin çevre atılımlarını değerlendirdi. Menaf Turan, Türkiye’nin daha adil bir dünya için iklim finansmanında adalet arayışına dikkat çekti. Cenay Babaoğlu insanlığın geleceği için önemli bir başlık olan su güvenliğini anlatarak belediyelerin bu doğrultudaki karnesini inceledi. Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkeleri sıkıştırdığı küresel iklim krizi başlığının muhasebesini, Kerem Alkin, doğrular-yanlışlar, fırsatlar-tehditler gibi farklı açılardan yaptı. Çevre dosyamızdaki son yazımız ise Fatih Sinan Esen’in yapay zekânın çevre krizinin çözümü mü yoksa parçası mı sorusuna cevap aradığı analizi. Gloria Shkurti Özdemir, küçük robot Erbai’nin showroomdan büyük robotları kaçırmasını, yapay zekânın özerkliği başlığı üzerinden masaya yatırdı. Toplumun eğitim algısına değinen İsmail Güleç, üniversiteye gidilme amaçlarındaki değişimlere odaklandı. Son dönemde gündeme gelen belediyelerin yüksek miktarlardaki konser harcamalarını konu alan Hamit Emrah Beriş, belediyelerin kültürel faaliyetlerinin ölçü ve amaçlarını irdeledi. M. Taki Kurtoğlu da futbola, uluslararası diplomaside yumuşak güç perspektifinden bakarak, gözlemlerini aktardı. Yeni yılda, yeni sayımızda buluşmak üzere…